Bir zamanlar, uçsuz bucaksız okyanuslarla kaplı bir dünyada, korsanların en büyük hayali "One Piece" adlı efsanevi hazineyi bulmaktı. Bu hazineyi bulan, "Korsanlar Kralı" unvanına sahip olacaktı. Büyük Korsan Kral Gol D. Roger, idam edilmeden önce bu hazineyi bir yere sakladığını açıklamış, dünya çapında bir korsan arayışı başlatmıştı.
Başka bir yanda, Doğu Mavi'nin küçük bir köyünde büyüyen Monkey D. Luffy adında genç bir çocuk yaşıyordu. Luffy, çocukluğunda tanıştığı Shanks adlı bir korsanın cesaretine hayran kalmış ve bir gün Korsanlar Kralı olma hayali kurmaya başlamıştı. Ancak Luffy'nin diğerlerinden farkı vardı; o, yanlışlıkla yediği "Gomu Gomu no Mi" adlı şeytani meyve sayesinde vücudunu lastik gibi esnetme gücüne sahipti. Ne var ki, bu meyveyi yiyen herkes gibi Luffy de yüzme yetisini kaybetmişti. Ama bu, onun korsan olma arzusunu engellemiyordu.
Luffy, büyüdüğünde kendi korsan ekibini kurmak için yola çıktı. İlk olarak Roronoa Zoro adında yetenekli bir kılıç ustasıyla tanıştı. Zoro, Luffy’nin hayallerine saygı duymuş ve ona katılmıştı. Ardından maceralarına devam ettikçe Luffy, Nami adlı bir haritacı, Usopp adında yetenekli bir nişancı ve Sanji adlı bir aşçıyla karşılaşıp onları da ekibine dahil etti. Her biri farklı bir yeteneğe ve geçmişe sahip olsa da, Luffy'nin enerjik ve iyimser kişiliği, onları tek bir amaç uğruna bir araya getirmişti: One Piece’i bulmak ve Korsanlar Kralı olmak!
Ancak yolculukları boyunca, karşılarına sadece denizin tehlikeleri değil, aynı zamanda güçlü düşmanlar, Denizciler, diğer korsanlar ve hükümetin karanlık sırları da çıkacaktı. Luffy ve mürettebatı, Grand Line olarak bilinen tehlikeli sulara doğru yelken açtıkça dostluk, sadakat ve hayallerin peşinden gitmenin önemini öğreneceklerdi.
Luffy'nin hayali sadece bir hazineyi bulmak değil, özgürlüğün gerçek anlamını keşfetmekti. Bu destansı macera boyunca, Straw Hat Korsanları'nın mürettebatı birbirine sıkı sıkıya bağlanacak ve büyük engelleri aşarken hayallerinin peşinden gitmeye devam edeceklerdi.
One Piece, sadece bir hazine değil, Luffy ve arkadaşları için hayatın anlamıydı. Ve bu anlam, dostluğun, fedakarlığın ve özgürlüğün ta kendisiydi.